Kuran'da farklı halkların ve kabilelerin yaratılmasının nedeninin, insanların birbirleriyle tanışmaları olduğu bildirilir. Bu çeşitlilik, Allah'ın yaratışındaki bir güzelliktir. Ancak Kuran ahlakından uzak yaşayan bazı toplumlarda, bu durum kişiler arasında bir ayrımcılık, ırkçılık unsuru gibi kabul edilerek, tarih boyunca savaş ve çatışma sebebi haline getirilmiştir. Oysa Allah Katında değerli olan, bir kimsenin ırkı ya da hangi soydan geldiği değil, Allah'a yakınlığı ve takvasıdır.
Dünya üzerinde yaşanan pek çok bölgesel savaşın, iç savaşların ya da çatışmaların altında, genellikle farklı ırklar ve topluluklar arasında süregelen düşmanca duygular yatmaktadır. Birçok ülkede halen devam etmekte olan beyaz ırkın siyah ırka karşı saldırgan tutumunda, yakın tarih içinde milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanan Nazi kökenli Ari ırk fikrinde veya Afrika'daki ülkelerde görülen kabile çatışmalarında karşımıza çıkan, Yüce Allah'ın Kuran'da inkar edenlerin önemli bir özelliği olarak bildirdiği "soy koruyuculuğu"dur.
Müminlerin Kardeşliği Hikmetli Bir Örnektir
Kuran'da bildirildiği üzere, tüm müminler birbirlerinin kardeşidirler. Hepsi Allah'a gönülden bağlı, aynı peygamberleri seven, aynı ahlaki değerleri yaşayan ve savunan insanlardır. Dolayısıyla aralarında büyük bir sevgi ve dayanışma bulunur. Yüce Allah, bu durumu şöyle bildirmektedir:
Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever. (Saff Suresi, 4)
Başka bir ayette ise şöyle buyrulmaktadır:
Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. (Al-i İmran Suresi, 103)
Kuran'da bildirilen mümin karakteri; Kuran ahlakı ile ahlaklanmayı, tevazu, sevgi ve saygı gibi üstün erdemlere sahip olmayı gerektirir. Bu üstün vasıflara sahip olan müminler için, bir diğer mümin kardeşinin hangi ırktan olduğunun, boyunun, ten renginin ya da hangi dili konuştuğunun hiçbir önemi yoktur. Bunların hepsinin Allah'ın takdiri ve yaratışının bir güzelliği olduğunun bilincindedirler. Ayrımcılık, ırkçılık, kibir, kıskançlık gibi özellikler müminlerin değil, din ahlakından uzak yaşayan insanların özelliğidir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, ırk üstünlüğü iddiasından uzak yaşayan müminlerin kendi aralarındaki sevgi, bağlılık ve kardeşlik, güzel ahlakın dünyada yaygın biçimde yaşanmasına bir temel oluşturacaktır. Allah Kuran'da şu şekilde bildirmiştir:
Ey iman edenler, üzerinizdeki (yükümlülük) kendi nefislerinizdir. Siz doğru yola erişirseniz, sapan size zarar veremez. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir. (Maide Suresi, 105)
Peygamberimiz (Sav)'in Irkçılık Konusundaki Tavrı
Öfkeli soy koruyuculuğu, fitne ve bozgunculuğa neden olan unsurlardan biridir. Oysa Yüce Allah'ın topraktan yarattığı tüm insanlar eşittir, herhangi bir ırkın diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece Allah Katında, kişinin takvası ölçüsündedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) "Veda Hutbesi"nde bu duruma dikkat çekerek ırklar arasında bir fark olmadığı konusunda tüm müminlere şunları öğütlemiştir:
"Ey insanlar!
"Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. "Azası kesik siyahi bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabı ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz." http://www.diyanet.gov.tr/
Peygamberimiz (sav)'in ırkçılık konusundaki kesin tavrını Ebu Davud'un Cübeyr b. Mutim'den rivayet ettiği hadiste de açık bir biçimde görmekteyiz:
"Bizi, ırkçılığa davet eden bizden değildir. Irkçılık yolunda savaşan bizden değildir, ırkçılık uğruna ölen bizden değildir."
Ebû Davud'dan rivayet edilen bir başka hadiste ise Resulullah (sav): "En hayırlınız, bu yolda günah işlemediği müddetçe aşiretini müdafaa edeninizdir." Resulullah (sav)'a "Irkçılık nedir?" diye sorulunca: "Haksız olarak kavmine yardım etmendir" buyurmuştur.
Bir açıklama ekle
Irkların Yaratılması ve Din Kardeşliği
Kuran'da farklı halkların ve kabilelerin yaratılmasının nedeninin, insanların birbirleriyle tanışmaları olduğu bildirilir. Bu çeşitlilik, Allah'ın yaratışındaki bir güzelliktir. Ancak Kuran ahlakından uzak yaşayan bazı toplumlarda, bu durum kişiler arasında bir ayrımcılık, ırkçılık unsuru gibi kabul edilerek, tarih boyunca savaş ve çatışma sebebi haline getirilmiştir. Oysa Allah Katında değerli olan, bir kimsenin ırkı ya da hangi soydan geldiği değil, Allah'a yakınlığı ve takvasıdır.
Dünya üzerinde yaşanan pek çok bölgesel savaşın, iç savaşların ya da çatışmaların altında, genellikle farklı ırklar ve topluluklar arasında süregelen düşmanca duygular yatmaktadır. Birçok ülkede halen devam etmekte olan beyaz ırkın siyah ırka karşı saldırgan tutumunda, yakın tarih içinde milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanan Nazi kökenli Ari ırk fikrinde veya Afrika'daki ülkelerde görülen kabile çatışmalarında karşımıza çıkan, Yüce Allah'ın Kuran'da inkar edenlerin önemli bir özelliği olarak bildirdiği "soy koruyuculuğu"dur.
Müminlerin Kardeşliği Hikmetli Bir Örnektir
Kuran'da bildirildiği üzere, tüm müminler birbirlerinin kardeşidirler. Hepsi Allah'a gönülden bağlı, aynı peygamberleri seven, aynı ahlaki değerleri yaşayan ve savunan insanlardır. Dolayısıyla aralarında büyük bir sevgi ve dayanışma bulunur. Yüce Allah, bu durumu şöyle bildirmektedir:
Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever. (Saff Suresi, 4)
Başka bir ayette ise şöyle buyrulmaktadır:
Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. (Al-i İmran Suresi, 103)
Kuran'da bildirilen mümin karakteri; Kuran ahlakı ile ahlaklanmayı, tevazu, sevgi ve saygı gibi üstün erdemlere sahip olmayı gerektirir. Bu üstün vasıflara sahip olan müminler için, bir diğer mümin kardeşinin hangi ırktan olduğunun, boyunun, ten renginin ya da hangi dili konuştuğunun hiçbir önemi yoktur. Bunların hepsinin Allah'ın takdiri ve yaratışının bir güzelliği olduğunun bilincindedirler. Ayrımcılık, ırkçılık, kibir, kıskançlık gibi özellikler müminlerin değil, din ahlakından uzak yaşayan insanların özelliğidir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, ırk üstünlüğü iddiasından uzak yaşayan müminlerin kendi aralarındaki sevgi, bağlılık ve kardeşlik, güzel ahlakın dünyada yaygın biçimde yaşanmasına bir temel oluşturacaktır. Allah Kuran'da şu şekilde bildirmiştir:
Ey iman edenler, üzerinizdeki (yükümlülük) kendi nefislerinizdir. Siz doğru yola erişirseniz, sapan size zarar veremez. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir. (Maide Suresi, 105)
Peygamberimiz (Sav)'in Irkçılık Konusundaki Tavrı
Öfkeli soy koruyuculuğu, fitne ve bozgunculuğa neden olan unsurlardan biridir. Oysa Yüce Allah'ın topraktan yarattığı tüm insanlar eşittir, herhangi bir ırkın diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece Allah Katında, kişinin takvası ölçüsündedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) "Veda Hutbesi"nde bu duruma dikkat çekerek ırklar arasında bir fark olmadığı konusunda tüm müminlere şunları öğütlemiştir:
"Ey insanlar!
"Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. "Azası kesik siyahi bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabı ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz."
Peygamberimiz (sav)'in ırkçılık konusundaki kesin tavrını Ebu Davud'un Cübeyr b. Mutim'den rivayet ettiği hadiste de açık bir biçimde görmekteyiz:
"Bizi, ırkçılığa davet eden bizden değildir. Irkçılık yolunda savaşan bizden değildir, ırkçılık uğruna ölen bizden değildir."
Ebû Davud'dan rivayet edilen bir başka hadiste ise Resulullah (sav): "En hayırlınız, bu yolda günah işlemediği müddetçe aşiretini müdafaa edeninizdir." Resulullah (sav)'a "Irkçılık nedir?" diye sorulunca: "Haksız olarak kavmine yardım etmendir" buyurmuştur...
